خاص هيئة علماء فلسطين
قال تعالى: {سَلَامٌ عَلَيْكُم بِمَا صَبَرْتُمْ ۚ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ} الرعد: 24
الحمد لله الذي أطفأ نار الإجرام بفضله، وكفّ بأس المعتدين بكرمه، وجعل من الصبر دربًا إلى الفرج، ومن الثبات بابًا إلى النصر؛ وصلى الله وسلم وبارك على سيدنا محمدٍ، نبيّ المرحمة ونبي الملحمة وعلى آله وصحبه الذين كانوا هداةً في السِّلم، وجبالًا في الجهاد.
سلامٌ عليكم يا أهلنا في غزة
سلامٌ على صبركم الذي لم يَنْفَد
سلامٌ على صدوركم التي واجهت نار الحرب فثبتت
سلامٌ على دماء أبنائكم التي سالت لأجل كرامة الأمة
سلامٌ على صواريخكم التي حطّمت هيبة الكيان
سلامٌ على مساجدكم وهي تُقصَف لكنها لا تنكسر
سلامٌ على ثكالى غزة، على يتاماها، على شهدائها وعلى جرحاها، على بيوتها التي بُعثرت حجارتُها، وبقيت روحُها صامدة لا تتبعثر.
وإنّ هيئة علماء فلسطين وهي تبارك لأهلنا في غزة انطفاء نار الحرب بإذن الله تعالى وتبارك لشعبنا الفلسطيني وأمتنا الإسلامية جمعاء وأحرار العالم؛ فإنّها تؤكّد الآتي:
أولًا: إنّ الاتفاق المعلن لوقف إطلاق النار في غزة لم يكن هبةً من عدوٍّ ولا مِنّةً من وسيط ولكنّه ثمرة صمودٍ تاريخيٍّ أسطوريّ سجّله شعبنا العظيم بصبره وثباته ومقاومته وتلاحمه الشعبي والسياسي والميداني.
وقد قال الله تعالى: “وَلَيَنصُرَنَّ اللَّهُ مَن يَنصُرُهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ” الحج: 40
ثانيًا: إنّ هذا الاتفاق لم يكن ثمنًا لتنازلات في المبدأ أو الثوابت؛ فالمقاومة لم تتخلّ عن حقٍّ من حقوق شعبها ولم تتنازل عن سلاحها، وقد قدّمت في هذه الحرب من التضحيات ما يؤكد أنّها أمينة على حقوق شعبها وقضيته؛ وإنّ السلاح الذي صان العرض، ودافع عن الحق، وأثخن في المحتل سيظلّ حارسًا للكرامة، وسيفًا مشرعًا في وجه الظلم والاحتلال.
قال تعالى: “وَلَا تَهِنُوا فِي ابْتِغَاءِ الْقَوْمِ ۖ إِن تَكُونُوا تَأْلَمُونَ فَإِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ” النساء: 104
ثالثًا: إنّ الدماء التي سُفكت، والأشلاء التي تناثرت، والصور التي زلزلت ضمير العالم لا يجوز أن تُطوى بوقف النار بل يجب أن تكون فاتحة معركة جديدة؛ معركة تعرية الباطل وإساءة وجه العدوّ، ومعركة فضح الجريمة المنظمة التي قادها نتنياهو وشركاؤه.
وإنّنا ندعو المؤسسات الحقوقية والمحافل القانونية الدولية إلى تحريك ملفات الإبادة الجماعية، ورفع الصوت لمحاكمة قادة الكيان باعتبارهم مجرمي حرب، وإنّ الله تعالى لا يرضى عن ترك الدماء المراقة دون محاسبة من أراقوها ظلماً وعدواناً
رابعًَا: إلى حملة الرسالة، ورثة النبوة، ومصابيح الهدى في الأمة: ها هي الحرب تُطوى صفحتها الميدانية مؤقتًا، لكنّ صفحة المسؤوليات بدأت، وهي أثقل من كل ما مضى؛ فوقف النار لا يعني وقف الجهاد ولكنّه يعني تغيّر الجبهة وبدء معركة من نوع آخر؛ معركة الكلمة والبناء والدعم والوعي والإعداد.
ندعوكم اليوم إلى تسليط الضوء في منابركم وخطبكم ودروسكم على واجبات الأمة بعد وقف الحرب من دعم الجرحى ورعاية الأسر، وفضح جرائم العدو، وإحياء قضية فلسطين في القلوب والعقول، والإسهام في ترسيخ الوعي بأنّ المعركة لم تنتهِ، وأنّ العدو إن توقّف عن القصف، لم يتوقف عن الحصار ولا عن الكيد، وأنّنا بحاجة إلى جهادٍ طويل النفس، متعدّد الوسائل، والتركيز على زرع معاني العبودية والرباط والبذل، ودعم المقاومة ماديا بكل الوسائل ودعمها في بعدها المعنوي والتربوي والفكري، وحماية منجزاتها من التحريف أو التثبيط أو الاختراق.
خامسًا: نجدد العهد مع أهلنا في غزة أن تبقى قضيتهم في قلب الأمة، وأن تظل مقاومتهم محطّ شرفٍ وفخار، وأن نكون معهم بالكلمة والوعي والموقف والدعاء والمال، ما بقي فينا نفس؛ فيا أهل غزة: أنتم الطليعة التي لا تنكسر، وأنتم آية الصبر في زمن الخذلان، وأنتم الحُجة علينا إن نحن قصرنا، أو توانينا، أو قبلنا حياةً بلا كرامة، والله غالب على أمره ولكنّ أكثر الناس لا يعلمون
هيئة علماء فلسطين
الخميس 17 ربيع الثاني 1447هـ
الموافق 9 تشرين الأول أكتوبر 2025م

*********************
Filistin Alimler Birliği’nden Gazze’deki Ateşkes Anlaşmasıyla İlgili Açıklama
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Sabretmenize karşılık selam size! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir!”
(Ra’d Suresi, 24. Ayet)
Hamdolsun o Allah’a ki, kendi lütfuyla zulmün ateşini söndürdü, düşmanın saldırısını rahmetiyle durdurdu. Sabrı kurtuluşa giden bir yol, direnişi zafere açılan bir kapı kıldı. Salât ve selam, rahmet ve savaş peygamberi olan Hz. Muhammed’e; barışta yol gösterici, savaşta dağ gibi dimdik duran âline ve ashabına olsun.
Ey Gazze halkı, selam olsun size!
Selam olsun tükenmeyen sabrınıza,
Selam olsun savaşın ateşine karşı duran göğsünüze,
Selam olsun ümmetin onuru için akıtılan evlatlarınızın kanına,
Selam olsun işgalci rejimin gururunu yıkan füzelerinize,
Selam olsun bombalanan ama asla boyun eğmeyen mescitlerinize,
Selam olsun Gazze’nin dul kadınlarına, yetimlerine, şehitlerine, yaralılarına…
Ve selam olsun taşları dağılan ama ruhu dimdik ayakta kalan o evlerinize!
Gazze’deki savaşın sona ermesiyle birlikte, Filistin Alimler Birliği, bu direnişin onurunu taşıyan Filistin halkını, İslam ümmetini ve özgürlük mücadelesi veren tüm dünya halklarını kutlamaktadır. Bu tarihi süreçte şu gerçeklerin altını özellikle çizmekteyiz:
Birincisi:
Gazze’de ilan edilen ateşkes anlaşması, ne bir düşmanın lütfu ne de bir arabulucunun iyiliğiyle gerçekleşmiştir. Bu ateşkes, halkımızın sabrı, direnişi, siyasi ve toplumsal bütünleşmesiyle yazdığı destansı ve tarihi bir direnişin meyvesidir.
Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Allah, kendisine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz Allah güçlüdür, azizdir.”
(Hac Suresi, 40. Ayet)
İkincisi:
Bu anlaşma, herhangi bir ilkesel taviz ya da sabit değerlerden vazgeçme karşılığında yapılmış değildir. Direniş, halkının hiçbir hakkından feragat etmemiş, silahından vazgeçmemiştir. Bu savaşta gösterilen fedakârlıklar, direnişin halkının davasına ne kadar sadık olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Onurunu koruyan, hakkını savunan ve işgalciye büyük kayıplar verdiren bu silah, bundan sonra da izzetin koruyucusu, zulme ve işgale karşı çekilmiş bir kılıç olarak kalacaktır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Siz, düşmanın peşine düşmekten gevşemeyin. Siz acı çekiyorsanız, onlar da sizin gibi acı çekiyorlar.”
(Nisa Suresi, 104. Ayet)
Üçüncüsü:
Dökülen kanlar, paramparça olan bedenler ve dünyanın vicdanını sarsan fotoğraflar, sadece bir ateşkesle kapatılacak şeyler değildir; bunlar yeni bir mücadelenin başlangıcı olmalıdır. Bu mücadele, haksızlığı ifşa etme ve düşmanın karanlık yüzünü teşhir etme; Netanyahu ve ortaklarının yönettiği organize suçu ortaya çıkarma savaşıdır.
Hak ve adaletin peşindeki insan hakları kurumlarını ve uluslararası hukuki platformları soykırım dosyalarını açmaya, işlenen suçları duyurmaya ve söz konusu işgal güçlerinin liderlerini savaş suçu işleyenler olarak yargılamaya çağırıyoruz. Çünkü Allah, haksız yere dökülen kanları hesabı sorulmadan bırakılmasından razı değildir.
Dördüncüsü:
Vesileye davet edenler, peygamber mirasçıları ve ümmetin hidayet meşaleleri: Sahadaki sayfa geçici olarak kapanmış olabilir, fakat sorumluluk sayfası yeni baştan açılmıştır ve bu, geride kalan her şeyden daha ağır bir yükü ifade eder. Ateşkes, cihadın durması anlamına gelmez; cephe değişir ve başka türden bir mücadele başlar: sözün, inşanın, desteğin, bilincin ve hazırlığın mücadelesi.
Sizleri bugün vaazlarınızda, kürsülerinizde ve derslerinizde; savaş sonrası görevler üzerinde durmaya çağırıyoruz: yaralılara ve ailelerine destek olmak, düşmanın işlediği suçları ifşa etmek, Filistin davasını kalplerde ve zihinlerde canlı tutmak; mücadelenin bitmediğini ve düşman bombardımanı durdu diye onun kuşatma, engelleme ve hilelerinden vazgeçmediğini anlatmak.
Uzun soluklu, çok araçlı bir mücadeleye; ibadet, sahada bağlılık ve fedakârlık gibi değerlerin aşılanmasına; direnişe her düzeyde —maddi bakımdan her türlü olanakla ve manevi, eğitimsel ve fikri açıdan— destek verilmesine; ayrıca direnişin kazanımlarının çarpıtılma, moral bozma ya da içten zayıflatma girişimlerine karşı korunmasına ihtiyaç vardır.
Beşincisi:
Gazze’deki kardeşlerimizle olan bağlılığımızı yeniliyoruz: Davaları ümmetin kalbinde canlı kalacak; direnişleri onur ve gurur kaynağı olarak sürecektir. Onlarla; sözle, bilinçle, tavırla, dua ile ve maddi destekle —içimizde nefes olduğu sürece— birlikte olacağız.
Ey Gazze halkı: Siz kırılmayan öncüsünüz; ihanet zamanında sabrın açık delilisiniz; biz eğer eksik kaldıysak, gevşediysek ya da onursuz bir yaşamı kabul ettiysek sizin üstünüzde bunun hesabı vardır. Allah kendi işinde üstündür; fakat insanların çoğu bilmez.
Filistin Alimler Birliği
9 Ekim 2025 – 25 Rebiülâvvel 1447